Bir an önce Blogosphere’de Kurumsal Blog’unuzla yerinizi alın!
Dünyanın en büyük blog yayınlama servisi veren platformlarından biri “Blogger” dır. Bu kelimeyi ve milyonlarca insanı blogger yapan servisi Twitter’ın kurucusu Evan Williams’ın icat ettiğini biliyor muydunuz? Evan Williams, arkadaşı Meg Hourihan ile birlikte weblog’larını yönetmek için bir tool geliştirir. İki kafadar proje yönetim yazılımları yapmak için Pyra Labs şirketini kurarlar.
Williams "blogger" deyimini ilk kez o zaman kullanır, Meg ise kişisel blog yazılımını geliştirir. Pyra 13 Şubat 2003´de Google tarafından satın alınır ve ilk blogger servisi işte böyle ortaya çıkar. (detayları okumak için; http://goo.gl/S7Uze ) Ondan sonra blog yazma kültürü, sektörü, blog yaratılabilecek platformlar çığ gibi gelişir.
Henüz ülkemizde kişisel ya da kurumsal blogger’lık çok yaygın değil. Ancak 2013’den itibaren öneminin ve hayatiyetinin anlaşılacağını, çok hızlı gelişeceğini düşünüyorum.
Dijital varlıklarınız aktif/pasif varlıklarınız kadar, hatta artık daha da önemli!..
2012’de kurumlar Dijital Devrim geçirmekte olduğumuzu, Sosyal Medyanın (artık SoMe diyeceğim) tercih değil, stratejik önemde, hayati bir iş aracı olduğunu algılamaya, kabul etmeye başladılar. Durağan, tek taraflı ve hiçbir cazibesi olmayan kurumsal web siteleriyle, arama motorlarına kendilerini sevdiremeyeceklerini fark ettiler.
Pek hoşlanmasalar ve ürkseler de bütün patronlar,yöneticiler, çalışanlar; “Hedef kitleyle, müşteriyle interaktivite şart! Mutlaka bir Facebook sayfamız, Twitter’ımız, LinkedIn’imiz, YouTube’umuz olsun. Bol like alalım, takipçi kazanalım"vb. kafasına geldiler. Bir takım görevlerin başına Dijital (İletişim Sorumlusu) ve SoMe (dan sorumlu İK Yöneticisi) gibi ilaveler yapar oldular. Ancak etkin online itibar + marka, yönetimi, başarılı search (arama) sonuçları almak için bu yeterli değil! Hatta zararlı dahi olabilir!
İlle de kurumsal blog!
Dijital varlıkları yükseltmek için her şeyden önce sağlam bir Dijital Strateji ve bunun merkezinde de mutlaka çok akıllıca ve iyi yapılandırılmış bir “Kurumsal Blog” olmalı. Çünkü tweet/post uçup gider. Ancak artık altın değerinde olduğu kabul edilen, arama sonuçlarının temel girdisi “dijitler” yani “dijital varlıklar” (ki bunlar artık bilançodaki aktif / pasif varlıklar kadar önemlidir ) ancak Kurumsal Blog sayesinde kalıcılık, sürdürülebilirlik kazanır.
Ülkemizde az sayıda bulunan başarılı kurumsal ve iş amaçlı blog örneklerinden ikisine, göz atmak için aşağıdaki adresileri ziyaret edin;
BSH Kurumsal Blog > http://goo.gl/aK8Jj.
İnci Akü Kurumsal Blog > http://goo.gl/NpkmdK
İş Amaçlı Bireysel Blog > ufuktarhan.com
Blogospher’de itibarı (arama sonucu) yüksek kurum olmanın yolu başarılı “Kurumsal Blog”a entegre olmuş SoMe’dan geçiyor. Haberiniz ola… (Bu sunuma da göz atmanızı öneririm)
Kurumsal/Bireysel Blog-Blogger'lık Eğitimi almak isteyenler buraya tıklasınlar.
Kurumsal Blog'da Önemli Noktalar, Akla Takılan Sorular?
Soru 1: Web ile Kurumsal Blog arasında ne fark var, olmalıdır?
Yanıt 1: Şöyle düşünün; web sitesi uzunda bir süredir kurumlar için "yasal zorunluluk". Yani ister şahıs şirketi olun, ister kobi, ister kocaman, global bir şirket... Fark etmez mutlaka kanunen bir adresiniz, mekanınız, binanız, odanız, dükkanınız her ne ise bir fiziksel yeriniz olması gerekiyor. İşte bunun dijital yansıması da "web sitesi" oluyor. Aynen yeryüzünde taştan, betondan, camdan bir işyerinizin olması gibi internette, bulutta da bir "siber, dijital yerinizin, adresiniz" olması gerekiyor.
Binalar da web sitesi de statik, durağan, ağır işleyen, kolay kolay değişmeyen, değişmemesi gereken resmi yapılardır. Firmanın kanuni, formal yüzü, duruşudur. Bir iş yeri, kurum hakkında bilg almak istediğimizde ilk olarak karşıdan binasına, internetten web'ine bakar, ilk intibalarımızı öyle oluştururuz. Şöyle bir bakıp, koridorlarında dolaşıp; büyük, küçük, yaptığı iş, temiz, pis, görkemli, şık, ciddi, ağır, derme çatma, abartılı, güçlü, zayıf vb. deriz, sanarız. Daha fazla bilgi almak için sadece karşıdan binaya bakmak yetmez. Binanın içine, odalara girip, resmi, gayri resmi toplantılar yapıp, insanlarla konuşup, ortamı kendi gözlerimizle görüp, dosyalara bakıp, daha fazla hissedip, detaylar alıp ilk intibalarımızın sağlamasını yapmak isteriz. Yanılmışız, hiç de göründüğü gibi değilmiş ya da iyi ki girmişim, daha da şahaneymiş deriz.
İşte bunun gibi, artık kurumsal web lere bakmak da tıpkı binaya sadece dışarıdan bakmak, koridorlarında dolaşmak gibi bir kurum hakkında sahici, derin bilgi almak, intiba geliştirmek için yetersiz kalıyor. Hızlı ve sık değişemediği için güncel olmuyor, anı yansıtıyor. Ve blog burada çok önemli bir fonksiyon üstleniyor. Bir anlamda binaya girip, odalara dalmak oluyor. O kurumun odalarında, bizzat dolaşır gibi bilgiler, fotoğraflar, videolar veriyor. insanlar neler yapıyor. Nelerle uğraşıyorlar, nasıl yaşıyor, çalışıyorlar gibi bilgilere erişilmesini sağlıyor. Sosyal Medya sayesinde de an be an o kurumda neler yapılıyor, insanlar nasıl, ortam iyi mi? Her şey yansıtılabiliyor.
Kısacası web sitesine bina dersek blog da binanın içindeki, odalardaki yaşam, isani dokunuş oluyor. İçerikler buna göre yapılandırılmalı. Birisi resmi, diğeri samimi, içten, doğal olmalı.
Gözler artık Kurumsal Web'de "blog" sekmesini arıyor... Kurumların dikkatine...
*********************************
Soru 2: Kurumsal Blogda nelerden bahsedilmelidir?
Yanıt 2: Şirketinizin pazarlama, itibar, iletişim, iş stratejisi ile belirlenen "keyword'leri / anahtar kelimeleri" odağa alan içerikler yer almalı. Şirketinizin kurumsal ya da ürün markasının hangi kavram, değer, ayrıştırıcılarla anılmasını istiyorsanız, içerikler o kelimeler etrafında kurgulanarak yapılandırılmalı. Örneğin "Sürdürülebilirlik" kurumunuzun ana iletişim damarı ise ve gıda sektöründe iseniz sağlıklı beslenip sürdürülebilir yaşamsal mutluluklar, kazançlar, kariyer vb. için gerekenleri hikayelerle, deneyimlerle, videolarla, kurum olarak, kurum çalışanları olarak yaptıklarınızla vb. her her şekilde ama daima bu "ana damara bağlayarak" içerik paylaşabilirsiniz.
Dikkat edilmesi gereken şey; içerikler olumlu, keyifli, kısa, öz, bol görselli, hikayeli, özendirici, kolay okunur, takip edilir, merak uyandırır olmalıdır. İçeriklerde format ne olursa olsun (yazı, foto, video, animasyon vb.), damar konuda referans, örnek bir kurum olurken kazanılan ve paylaşılması gereken bilgiler, deneyimler aktarılmalı, güçlü, güvenilir bir yapının nasıl oluştuğu ve kendini sürdürülebilir kıldığı yansıtılmalıdır.
*********************************
Soru 3: Kimler Kurumsal Blog Yazarı olmalıdır?
Yanıt 3: Kurumla ilgili herkes... CEO, müdürler, direktörler, çaycılar, şoförler, bayiler, ahçılar, fabrikadaki işçi, müşteriler, öğrenciler, çalışanların aileleri, çocukları... Kurumla, ürünle, markayla ilgili herkes, tüm paydaşlar Kurumsal Blog'da o kuruma, ürünlerine, ortama, yansımalarına dair yazabilir, yazmalıdır. Kurumda yaşananlar, deneyimler, özendiren, teşvik eden, samimi, geliştiren her şey yer almalıdır, alabilir. İnsanlarda benimseme, benzeşme, içselleştirme duygusu uyandıran ve gerçek olan her şey paylaşılmalıdır, paylaşılabilir. Blog yazarlarının seçimi bir komite tarafından belirlenmeli. Gönüllülük esasına dayanmalı, ancak gönüllülerin bir disiplin içinde yazmayı kabul etmeleri gerekir.
*********************************
Soru 4: Bir takım yazım kuralları, yönlendirme vb. olmazsa bu kuruma zarar vermez mi? Ya da vermesi nasıl önlenebilir?
Yanıt 4: Tabii ki zarar verebilir. Rekabet, gizlilik vb. açısından, blogun genel üslubu, yapısı vb. açısından en başta bir Kurumsal Blog Guideline/Rehberi oluşturulmalı. Blogger olmak isteyenlere eğitim verilmeli. Bir yayın kurulu, editör takımı olmalıdır. Tüm bu yapılanma şirketin kaynaklarına, bütçesine göre içeriden ya da dışarıdan insanlarla, uzmanlarla gerçekleştirilebilir. Kurumsal bog çok samimi olmalı ve çok çok disiplinli yönetilmelidir. Kesinlikle kendi haline bırakılamayacak kadar önemli, hayati bir iletişim, pazarlama kanalıdır. En az hatta bazı noktalarda Kurumsal, Marka Web'inden önemlidir.
İdal blog yazısı diye standart bir şey yoktur. Duruma, konuya vb. göre değişir. Ancak insanların iki sayfadan (A4) fazla okurken zorlandığı bilinmektedir. Hele de yazı içinde görsel, video vb. yoksa daha da zorlaşmaktadır. 1 sayfa genellikle 500 kelime civarındadır.
*********************************
Soru 5: Periyodu ne olmalıdır? Yazılar ne uzunlukta olmalıdır. Video, fotoğraf politikası nasıl belirlenmelidir.
Yanıt 5: Kurumsal Blog sorumluluğu belli, yetkili bir ekip tarafından yapılandırılmalı ve yönetilmelidir. O ekip tüm bu soruların yanıtlarını, temel noktaları en başından kurumun strateji, iletişim üslubu, tonu, kaynakları vb. göz önüne alarak kurallara bağlamalıdır. Bu konuda tıpkı Kurumsal Web de olduğu gibi profesyonel danışmanlık vb. alınması hararetle önerilir. Hiç hafife, şakaya alınacak bir şey değidir. 4. Soruya verilen yanıtta bahsedilen "Kurumsal Blog Gudieline/Rehber" mutlaka bu konuları da içermelidir.
*********************************
Soru 6: Kurumsal Blogger işten ayrılırsa ya da kurumla ilişkisi biterse, kesilirse vb. ne yapılmalıdır? Yazıları silinmeli midir?
Yanıt 6: "Kurumsal Blog Gudieline/Rehber" de bu da baştan, açıklıkla belirtilmeli, blog tasarımında bu da yer almalıdır. Eğer ayrılan ya da bir şekilde kurumla ilişkisi devam etmeyecek olan birisi olur ise (işten ayrılabilir, bayiliği bitmiş olabilir, rakibe geçebilir, rakip marka satabilir vb.) muhtelif olasılıklar değerlendirilmelidir. Yazılar olduğu gibi yerlerinde kalabilir, konuk blogger bölümüne taşınabilir, muhafaza edilebilir. Ancak blogger "yazılarımı kaldırınız" derse, slinmemeli, arşivlenmeli, ancak yayınlanmamalıdır. Rekip bir firmaya geçmiş olabilir. Görüşleri değişmiş olabilir vb. Burada belirleyici olan kurumsal blog'a yazı yazan kişinin tercihleridir. Bu konuda baştan mini bir sözleşme yapmakta yarar vardır.
*********************************
Soru 7: Kurumsal Blog içerikleri Sosyal Medyada paylaşılmalı mı? Kurumsal Web'de link verilmeli midir?
Yanıt 7: Tabii ki! Aksi düşünülebilir mi? Mümkün olan yer yerde kurumsal blog linki verilmeli. Basılı, görsel her yerde QR kod ile hemen girilebilmesine yardımcı olunmalı. Aynı şekilde Kurumsal Blog'da da Kurumsal Site, Sosyal Medya hesapları vb. nin tüm linkleri, en kolay erişilebilecek nitelikte duyuruları olmalıdır.
*********************************
Kurumsal/Bireysel Blog-Blogger'lık Eğitimi almak isteyenler buraya tıklasınlar.
*********************************
Bu yazı Platin Dergisi için yazılmış, blog okurları için geliştirilmiştir.
Orijinal yazıyı okumak için aşağıdaki kupüre tıklayınız;
@PLATINDERGI - http://www.platinonline.com - Ufuk Tarhan
*********************************
QR (Quick Response Code); Hızlı Yanıt Kodu
Dijital bileklikler salgına dönüşebilir!
#Hashtag kültürü ve bir de $Cashtag
Wait - Bekle… - Platin Dergisi, Ufuk Tarhan
CEO´lar sosyal medyadan korkuyor! - Platin Dergisi, Ufuk Tarhan
Google Wallet / Google Cüzdan – Mobil cihazlar kredi kartının yerini alıyor…
Utraportable Notebook ve Ultrabook zamanı…Intel Videosu
Daha yeni dijitale geçtik derken, şimdi de uzay çağı mı? Neden? Mars, Cruosity
Sıfır Tölerans Kural çiğnemek, hata yapma hakkından farklı bir şeydir! >
Sağlık Sekötörü için Sosyal Medyada Olmak ya da Olmamak >
Gelecekte televizyounuz sizi daha iyi anlayacak... Uzaktan kumanda candır:))) >
Chicco de - Say Chicco > Başarılı Dijital reklam kampanya örneği - Sosyal Medya - Viral uygulaması >
Gelecekte yeni iş alanları doğacak! Para yok olur, yaşlılık biter - Star Gazetesi >
Gelecek Anketi > Hemen gelsin % 53, Geleceği varsa... > YouthResearch >
Dünyanın en iyi reklamları >
***************************
Daha iyi bir gelecek için hizmetlerimiz hakkında bilgilenmek,
Seminer-Workshop-Moderasyon-İçerik-Etkinlik Kurgusu vb. talepleri için görüşmek,
Özel-özgün çalışmalarla işinize, hayatınıza dair iyileştirmeler yapmak üzere Antrenörlük almak
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;
Başvuru ve sorularınız için lütfen > burayı tıklayınız
Hizmetlerimiz & Eğitim & Seminerlerimiz I M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini Twitter ve Facebook dan takip edebilirsiniz.