Okullar ya açılsın ya açılsın artık!..
Ufuk Tarhan’ın sosyal medya, blog, kitap, vb. linkleri:  https://taplink.cc/futuristufuk

Okullar ya açılsın ya açılsın artık!..



Sonbahar yaklaştıkça “okullar yüz yüze eğitim için açılacak mı, fiilen okula giderek yapılan eğitim ne olacak?” soruları, çocuğu olsun olmasın herkesin kafasını kurcalamaya başladı.
 
Çünkü “eğitimli” olmak ya da olmamak, toplumsal her türlü melanetin ya da refahın kök nedeni.  Tartışmaya kapalı olan konu şu ki; eğitim seviyesi yüksek olan birey de toplum da yükseliyor. Kuşkusuz iyi insan ya da toplum olmak için tek koşul iyi eğitim değil, ancak “şart” olanların en başında geliyor.
 
Geleneksel eğitim sisteminin çöktüğünü, okulların çocukların yaratıcılıklarını öldüren cenderelere, neredeyse hapishanelere döndüğünü sık sık yazarım. Hem sistem hem de okul dediğimiz oluşumların tüm dünyada acilen restore ve rehabilite edilmesi gerektiğini savunurum. Hatta mümkün olsa da okullar ve sistem tamamen yıkılıp yeni baştan kurgulansa derim. Samimi fikrim apaçık bu yöndedir. Buna rağmen, pandemi ile büsbütün kapanan, çöken yapıyı; henüz başka yapacak bir şey olmadığı için öyle veya böyle çalıştırmamız gerekiyor. Çünkü okullar; çocuklar, gençler, toplum ve geleceğimiz için her açıdan hayati etkileri olan alanlar.
 

Yüz yüze eğitim veren okullar, çocuklar ve toplum için neden önemli?
 
1- Bilgi, beceri, yetkinlik geliştirmek için

2- Sosyal, kültürel etkileşim ve gelişim için

3- İş ve para kazanma olanağı yaratmak için

4- Ebeveynlere iş ve sosyal yaşamda alan, zaman, olanak tanımak için

5- Online eğitimin tek başına yetmediğini, teknik alt yapı yetersizliğini deneyimlediğimiz için 

6- Henüz yüz yüze eğitimin, okulların yerine konulabilecek gelişmiş sistemler olmadığı için
 

Yüz Yüze Eğitime Ara Verilmesinin Olumsuz Etkileri: 



Geçmişte de salgın, savaş gibi olaylar nedeniyle uzun süre okullar kapatılmış. Bunların ne etkileri olmuş diye yaptığım araştırmalarda şunları buldum;
 
- Yüz yüze okuldan uzun süre uzak kalan çocukların IQ puanları düşüyor, okula başlayınca yükseliyormuş. O zamanlar EQ, LQ, vb. gibi sosyal-öğrenme zekâsı gibi farklı kategoriler olmadığı için bunlara dair veri olmasa da onların da düştüğünden emin olabiliriz. Bir de tabii öncekilerde eğitime yüz yüze olmasa da online devam etme seçeneği yoktu. Dolayısı ile online eğitim ile hasarın bir miktar azalma ihtimali olsa da teknik alt yapı, donanım olanaksızlıkları nedeniyle uzaktan eğitimi tam anlamı ile alamayan çoğunluğun her türlü zeka gelişiminin gayet olumsuz etkilendiği apaçık ortada. En olumsuz etkinin de her türlü başarının merkezindeki “sosyal-duygusal beceriler” üzerinde olduğu çıplak gözle dahi anlaşılabilen çok tatsız bir gerçek.  
 
- Okul, özellikle son 50 yıldır çocukluk döneminin ve ailelerin merkezi konumunda. Çocukları okula göndermek, onların sanayi ve bilişim çağının potansiyel işgücü olarak hazırlanmasını sağlıyor. Ailelerin de çocuklar okuldayken çalışmasına, sosyalleşmesine olanak yaratıyor. Bu nedenle okullar kapandığında yetişkinlerin de hayat düzeneği bozuluyor. Okulları uzun süre kapalı kalan ülkelerde çocukların bakımı sorun olduğu için ebeveynler çalışamıyor, ailelerin gelirleri düşüyor, üzerlerindeki yük artıyor. Bu durum genel olarak toplumun çoğunluğunun fırsat eşitsizliği, yoksulluk, cehalet sarmalına girmesine neden oluyor.
 
- Bir diğer olumsuz etki alanı da okul kapatma uygulamalarının dezavantajlı çocuklar ve aileleri üzerinde yarattığı problemler ki bunların detaylarına inildiğinde çok daha vahim öyküler ortaya çıkıyor.
 
- En ama en kötü etkilerden biri de “eğitimci, öğretmen, bilim insanı” olmak isteği, olanakları, itibarı, hevesi, gelişimi feci azalıyor..
 
Sonuç olarak yüz yüze eğitime verilen aralar nedeniyle, özellikle de bizimki gibi zaten temel sorunları olan ülkelerde okul olmadığı için çocuklar;
 
- Erken yaşta, vasıfsız işlerde çalışmaya başlıyor, sonrasında tekrar okula dönmüyorlar.

- Sokak yaşamında başıboş kalıyor, şiddet ve sömürüye çok daha açık hale geliyorlar.

- Erken yaşta evleniyor, bilinçsizce  genç yaşta çocuk sahibi oluyor, yoksul nüfusu artırıyorlar.

- Ailelerine yük haline geliyorlar. Ailede huzursuzluk, geçim sıkıntısı ve boşanmalar artıyor.

- Öğretmenliğe, eğitimciliğe, bilime özenmiyorlar.
 
Tüm bu ve burada yazmayan yüzlerce nedene, sonuca rağmen ne yazık ki tüm dünyada okulları en fazla kapalı kalan ülkeler arasında başı çekenlerdeniz. O yüzden her türlü önlem alınmalı. Öğretmenler baş tacı edilmeli. Her türlü kaynak seferber edilmeli. Yüz yüze eğitim acilen başlamalı. Eğitimle kalkınmak, cehaleti sonlandırmak adına milli seferberlik ilan edilmeli. Atılım yapan her toplum, ülke, birey, şirket, vb. ancak ve ancak iyi eğitimle başarılı olabiliyor. Başka hiç ama hiçbir yoldan çıkışımız yok…

 

Bu yazı Posta Gazetesi için yazılmıştır.  Yazının linki buradadır.

Orijinal yazıyı büyüterek okumak için aşağıdaki kupüre tıklayınız.

******************

Ufuk Tarhan'ın T-İnsan kitabı için > http://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > https://goo.gl/6RfGXa 
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;  lütfen > burayı tıklayınız 
Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz     I     M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini  LinkedInInstagram, FacebookYouTubeTwitter 'dan takip edebilirsiniz.