Phubbing nedir, Etkileri nelerdir? 



-İngilizcede telefon (phone) ve küçümseme (snubbing) kelimelerinin birleştirilmesiyle oluşan phubbing, kabaca yanında biri veya birileri varken telefona gömülmek anlamına geliyor. Siz bu durumu nasıl gözlemliyorsunuz?
 
"Phubbing", telefonumuzu kullanırken gerçek hayatta insanları görmezden gelme eylemini ifade eden bir neolijzm (dilde önceden mevcut olmayan sözcükleri yeniden oluşturma). Oldukça yaygın. Ben de “ara sıra yapıyorumdur” herhalde. Bence FOMO olduğu müddetçe (ki hepimizde farklı düzeyde de olsa artık var) phubbing’i engellemek olası değil. Son derece yaygın olduğunu gözlemliyorum. Pek önlenebileceğini, ayrıca belirli durumlarda önlenmesi gerektiğini de düşünmüyorum.
 
-Çevrenizde bu davranışı sıkça yapan birileri var mı veya siz de telefon konusunda bazen bu şekilde davranabiliyor musunuz? Kendinizi de eleştiriyor musunuz?
 
Çevremde çok var. Hemen herkes bir seviyede mutlaka phubbing yapıyor diyebilirim. Gençler daha çok yapıyor tabii. Ben de belki zaman zaman bir phubber’ım. Ama bu durumdan hoşnut değilim. Farkına vardığımda utanarak düzelmeye çalışıyorum. Eğer aktif iletişimde olduğum birisi ya da birileri tarafından daha doğrusu interaktif bir ortamda yapılırsa çok bozuluyorum. Kafamda direkt saygısızlık, farkındalık, olgunluk eksiği olarak yaftalıyorum. Yapan kişi gözümde epey değer kaybediyor. Benim için önemsizleşiyor. O yüzden öyle durumlarda ben de yapmamaya çalışıyorum, özen gösteriyorum ama herkesin kafasına göre takıldığı, odakta olmadığım, daha rahat bir ortamda isem tabii ki ekrana gömülüyorum. İlle de benim dikkatimi, ilgimi isteyen bir ortam ya da ilişkide yapıyorsam ki bunun olmamasına çok dikkat ediyorum, eleştiri zaten muhatabımdan geliyor benim ayrıca kendimi eleştirmeme gerek kalmıyor😊
 
-En çok da en yakınımızdakileri, eşimizi, arkadaşımızı, sevdiklerimizi ‘phub’lıyoruz. Bu konuda ne düşünüyorsunuz?
 
Muhtelif sebepleri olabilir. Aslında bir önceki yanıtımda izah ettim. Eğer ve mutlaka birbirimizle doğrudan konuşmamız, dinlememiz, etkileşimde olmamız gereken bir durumda isek asla yapılmamalı. Bu durumda çok çok ayıp, münasebetsiz bir tutum. Ama hepimiz sadece o ortamda bulunuyorsak yani film seyrediliyor, oyun oynanıyor, telefon/tablette bir şeyler tapılıyorsa o pek phubbing sayılmaz Yani ortamda birleri var, hiçbir koşulda telefona bakılmayacak diye bir beklenti saçma çünkü mümkün de değil, gerekli de…
Tamamen ortamdaki iletişimin niteliğine bağlı olarak insanlar kendini ayarlamalı.
 
-Çağımızın yeni hastalığı teknoloji ve sosyal medya sizce insan ilişkilerinin kökten değişmesine neden oluyor mu? Önümüzdeki yılları nasıl değerlendiriyorsunuz?
 
Normal böyle ayarsızlıklar. Her zaman yeni bir şeylere alışmak, yeniliği yerli yerinde verimli, anlamlı kullanmak zaman almış. Bu tip davranış değişiklik ya da bozukluklarının da bir yerlere varması için farkındalık, hazım, doygunluk, değişim, gelişim, zaman gerekiyor. Gelecekte daha dengeli kullanmayı öğrenecek ve öğreteceğiz. Ancak bir de şöyle bir durum var. Teknoloji ve içerikler geliştikçe birbirimize verebileceklerimiz, alabileceklerimiz, karşımızdakilerin dikkatini çekmemiz ve ayakta tutmamız zorlaşıyor. Yani birbirimize olan gereksinimiz azalıyor. Daha çok şeyi telefondaki dünyada yapabiliyoruz.  Onun için aslında gene olarak direkt iletişimin azalacağını bunun da psikolojik bozukluk olma kategorisinden çıkacağını uzgörüyorum.
 
-Dünyada en çok kullanılan sosyal medya uygulaması hangisi sizce? Yani biz en çok telefonda hangi uygulamaya dalıyoruz?
 
Araştırmalara göre Facebook, WhatsApp, Instagram ve TikTok Ancak bence YouTube ve oyunlar hepsinin üzerinde bir zaman alıyordur.
 
-Telefon gelecekte neye dönüşecek? Şu an bile yapay zekâyla birlikte bir boyut atladık. ‘Phubbing’den öte sorunlarımız olacak mı?
 
Telefon “her şey”imiz olacak. Şu anda da büyük ölçüde öyle. Ödeme, sağlık kontrollerimizi yatığımız cihaz, radyomuz, tv’miz, oyuncağımız, bilgisayarımız, anahtarımız, geçiş kartımız, kimliğimiz, vb. gibi her ama her şeyimizi içeren son derece kişisel bir parçamız olacak. Kaybedilmesi, çalınması büyük risk haline gelecek. Onun için 20-30 senede vücuda entgre edilen çiplere dönüşecek.
 
-Akıllı telefon bağımlılığının en büyük nedeni ne sizce? Gözden kaçırma korkusu mu bizim sürekli telefona bakma ihtiyacı duymamızın sebebi? 
 
Bunu artık yavaş yavaş bağımlılık diyerek otomatikman olumsuz bir yere koymamalıyız. Hastalıkmış muamelesi yapmayı bırakmalıyız. Akıllı telefon artık bir uzvumuz, giyinme, beslenme, barınma gibi temel gibi bir ihtiyaç unsurumuz. İnsani bir hak, gereklilik. Telefonsuz hayatımız ne kadar karışır ve eksik kalırız düşünsenize. O artık bilgilenme, haber alma, haber verme, alış veriş yapma, araştırma, iletişim, eğitim, vb. her alanda elimiz-ayağımız gibi mutlaka bizde olması gereken bir insani ihtiyaç. Geri dönüşü yok.
 
-Özellikle teknoloji çağına doğan yeni kuşağın gelişimini nasıl öngörüyorsunuz? Bizden sonrakilerin insanı değerlerini ne kadar etkileyecek bu?
 
İyi etkileyecek tabii ki. Biz iyi olsun istiyorsak ve öyle davranırsak iyi etkiler. Niye her yenilik çıktığında insanlık elden gidiyor, gençler kötü yola düşecek vb. diye korkuyoruz anlamıyorum. Niye daima “bizden sonrakiler”??? Biz varız şu anda!  Bu tip Yaklaşımları sorumluluktan kaçmak olarak görüyorum. İyi olmasını istiyorsak iyi olur. O doğrultuda çaba harcamalı, gayret göstermeliyiz. “Bizden sonrakiler “diye düşünmeyi ve beklentiyi hemen geleceğe paslayıp taca atmayalım. “Önce, şimdi, bu zamandaki, bu andaki bizler” iyi olalım. Çünkü bizden sonrakiler bizim eserimiz olacak. 

******************

Ufuk Tarhan'ın “Yarının İşini Yarına Bırakma” kitabı için > https://yarininisiniyarinabirakma.com/

Ufuk Tarhan'ın “T-İnsan” kitabı için > https://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > https://goo.gl/6RfGXa 
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;  lütfen > burayı tıklayınız 
Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz     I     M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini  LinkedIn, Instagram, Facebook, YouTube, Twitter 'dan takip edebilirsiniz.