Şangay karantinası ve konteyner krizi dünya için neden çok önemli?..
Ufuk Tarhan’ın sosyal medya, blog, kitap, vb. linkleri:  https://taplink.cc/futuristufuk

Şangay karantinası ve konteyner krizi dünya için neden çok önemli?..
 


Okuma süresi:  4 dakika 
Dünyanın en büyük konteyner nakliye limanı olan Çin'in Şangay Limanı’ndaki COVID kısıtlamalarından kaynaklanan sevkiyat gecikmeleri, dünya ekonomisi için yeni bir krizin ve bazı ürünlerde kıtlığın habercisi niteliğinde ve çok önemli gelişmelere gebe.
 
Mega kent 28 Mart 2022’den bu yana karantinada...
 
26 milyonluk nüfusa sahip liman kenti Şangay, 28 Mart'tan bu yana çok sıkı bir karantina ve sokağa çıkma yasağı uygulaması altında. Dünyanın en kalabalık 5. şehri olan mega kent adeta felç olmuş durumda. O kadar ki pek çok işçinin evlerine dahi gitmesine izin verilmediği, kritik görevdeki çalışanların iş yerlerinde, fabrikalarında uyumaya zorlandığı belirtiliyor. Pandeminin başlamasından bu yana geçen iki yıldan sonra ilk kez bu kadar büyük bir karantina uygulanan Şangay’daki vaka sayıları aslında o kadar yüksek olmamasına rağmen Çin salgının başından beri sıfır vaka politikası uyguladığı için önlemlerin bu kadar sıkı olduğu ifade ediliyor.  
 
Gecikmelerin sebebi, anlamı?..
 



COVID kısıtlamaları nedeniyle Şanghay Limanı’nda bekletilen ihracat konteyner’larının yol açacağı tedarik zinciri krizi doğal olarak dünya genelinde pek çok üründe sıkıntı yaratacak.

Özellikle de Avrupa ve ABD'nin Çin'e dayalı elektronik ithalatı aksadığı için en çok, elektronik sektöründe üretim düşüşleri, fiyat artışları olmasına kesin gözü ile bakılıyor. Çünkü Şangay çevresindeki fabrikalarda bilgisayar, telefon, tablet, televizyon gibi tüketici elektroniğinin yanı sıra Batı'da çeşitli, elektronik ürünlerin imalatında kullanılan daha karmaşık ara girdilerin üretimi de yapılıp ihraç ediliyor. Bu arada “Gecikmelerin esas sebebi Şangay limanındaki akış değil; asıl neden çevre fabrikalarda üretilen malların kapanma nedeniyle limana taşınmasındaki aksaklıklar, gecikmeler ve dolayısı ile yığılmalar” deniyor.  

İhracat üçte bir oranında yapılamaz durumda! Peki bu ne demek?


Şangay Limanı'nda sıraya girmiş konteynerler’ı gösteren yandaki harita görüntüsü, küresel piyasalara dört nala yaklaşan krizin en somut habercisi niteliğinde. 

Dünyanın en büyük konteyner limanından yapılan ihracatın yaklaşık üçte bir oranında düştüğünü belirten uzmanlar, karantinanın başlamasından bu yana Şanghay'dan ayrılması gereken malların yaklaşık %30'unun gitmediğini yani dünyanın geri kalanına %30 daha az ihracat yapıldığını ifade ediyorlar.  
 
Şangay dışındaki Çin limanlarından diğer ülkelere giden kargo miktarında bir değişiklik olmazken Şangay'dan çıkışların keskin bir şekilde düştüğünü gösteren verilere göre günlük ortalama 140.000 konteyner olan hacim, günde 100.000'e inmiş durumda.

Bu arada yandaki yoğunluk haritasi icin şu Tweet altında çok daha detaylı başka grafiler ve açıklamalar da var. Onlara da göz atabilirsiniz. Anladığım kadarı ile tüm dünyada viral olarak yayılan bu harita, deniz üstünde sinyal veren herseyi kapsıyor. Balıkçı teknesinden, ülke içi deniz taşıması yapan teknelere hatta balık ağlarına kadar her şey içinde, konu abartılıyor deniyor. Öyle olsa bile bu argüman sonuç ve etkileri pek de haififletecek ya da "Aa tamam o zaman durum o kadar vahim değilmiş" dedirtecek kadar güçlü, dikkate alınabilir gibi değil çünkü somut durum çıplak gözle de izlenebilecek kadar vahim. 


Hangi ülke en çok etkilendi ve etkilenecek?
 
Gecikmelerden en fazla etkilenen ülke ise Almanya oldu ve daha da olacak gibi görünüyor çünkü Çin ve Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya arasındaki deniz ticaretinin yaklaşık üçte biri Şangay limanından gönderiliyor. Gecikmelerin iki ülke arasındaki ticaretin % 5-8 arasında düşmesine neden olabileceği hesaplanıyor. Konteyner gemileri Şangay'dan Almanya'nın kuzeyindeki Hamburg limanına 5 ila 6 haftada ulaşıyor. Malların boşaltılması ve teslim edilmesi de iki hafta kadar zaman alıyor. Bu da şu anda başlayan gecikmelerin Avrupa'da yaklaşık iki ay sonra yani özellikle yaz aylarında ve sonbaharda hissedileceği anlamına geliyor. Yetkililer zararı hafifletmek için diğer limanlar üzerinden alternatif teslimat yolları arayışlarının da yeterli olmadığını belirtiyor.
 
Sonuç olarak, salgının başından bu yana zaten sürmekte olan tedarik zinciri problemlerinden etkilenmekte olan Almanya ekonomisi 2021'de tahminlerin gerisinde kaldı. %4,7 yerine %2,7 büyüdü. Enflasyon da yaklaşık 30 yılın zirvesine ulaştı. Şimdi üstüne bir de Şangay krizi eklenecek ve tablo daha da sevimsizleşebilecek.

Tedarik krizi bu yazıda özellikle Almanya örneğinden anlatılmış olsa da başta Amerika olmak üzere dünya ekonomisinde söz sahibi diğer tüm ülkeler benzer etkiler altında. Zaten olayı küresel tedarik krizine dönüştürecek olan da bu. 
 
Tedarik zincirleri zaten zorlanıyordu. Peki şimdi ne olacak?
 



Aslında tüm dünyada 2020 baharında uygulanmaya başlanan COVID karantinalarıyla başlayan ve giderek büyüyen bir tedarik zinciri sorunu zaten vardı. Şangay krizi ile bunun daha da yayılıp, derinleşeceği öngörülüyor.
 
Hatırlayalım, salgın başlangıçta küresel ekonominin büyük bir bölümünün kapanmasına neden oldu. Bu da nakliye şirketlerini sevkiyatları iptal etmeye zorladı. Sonuçta Batı’daki ve Çin’deki limanlarda yanlış yerlerde demirlenmiş, terk edilmiş çok sayıda konteyner gemisi birikti dünya çapında konteynerle hareket eden tüm malların yaklaşık %12'si hareket etmeyen gemilerde sıkışıp kaldı. Bunlar da son iki yılda dünya limanlarının dörtte üçünden fazlasında anormal derecede uzun geri dönüş süreleri yaşanmasına neden oldu. Üstüne üstlük geçen yıl, diğer iki önemli Çin limanı olan Ningbo-Zhoushan ve Yantian'ın kapatılması da dünyanın geri kalanına yönelik perakende ve imalat malları kıtlığını oldukça kötü etkiledi.
 
Zincirleme reaksiyonla ortaya çıkabilecek ürkütücü tablo…
 
DW.COM’dan aldığım bu bilgilerden çıkarımım;

Sıkıntının tüketici elektroniğinin ve çip kıtlığının çok ötesine geçme olasılığı taşıdığı yönünde.

Büyük resme bütün olarak bakarsak; elektronik cihazlar, çipler ve karmaşık teknoloji üretiminde kullanılan yarı mamul malzemeler, kendilerinin kıtlığından çok daha büyük bir anlam ve önem ifade ediyorlar. Çünkü bu başlık altında toplanacak ürünler neredeyse diğer tüm ürün ve hizmetlerin otomatikman doğal ve en kritik, en temel girdisi konumundalar. 

Artık tarım, hayvancılık dahil olmak üzere her şeyin tasarımından, üretimine, sevkine, finansmanına, alınıp satılmasına, iletişimine kadar tüm süreçler ancak ve ancak teknoloji ile ilerleyebiliyor. O yüzden, tedarikteki böylesine ciddi bir aksama; hiç kuşku yok ki kıtlık ve maliyet artışı yaratacak, otomatikman her şeyi olumsuz etkileyecek. ciddi bir potansiyele sahip. 

O halde bütün bu gelişmeler de önümüzdeki aylarda marketlerde her istediğimizi her an bulamayacağımız günlerin habercisi oluyor. Belki bu, bir açıdan da iyi olacak. Aşırı tüketim bağımlısı olmuş biz gözü doymaz insanlığın biraz kendisine gelmesine yol açacak. 

Bu naif yorum ve beklentilerin ötesinde, asıl olan biten ise dünyanın kapitalist finans, para, üretim-tüketim sistemlerinin çöküşüne; tam dijital vatandaşlığa, sosyal puanlamalara, blockchain ve kripto varlık çağına geçişe her gün biraz daha yaklaştığımız gerçeği...

Bunu da okuyun 👇

Corona; “Zor oyunu bozar!..” Bundan sonra “azar azar" ve Festina Lente (yavaş yavaş acele et!)!..

******************

Ufuk Tarhan'ın “Yarının İşini Yarına Bırakma” kitabı için > https://yarininisiniyarinabirakma.com/

Ufuk Tarhan'ın “T-İnsan” kitabı için > https://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > https://goo.gl/6RfGXa 
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;  lütfen > burayı tıklayınız 
Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz     I     M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini  LinkedInInstagram, FacebookYouTubeTwitter 'dan takip edebilirsiniz.