Sessizliği Boz, Susma!..
 

Birleşmiş Milletler’in İnsanlığa 2030’a kadar geçer not almak ön şartıyla verdiği ve 17 maddeden oluşan bir ev ödevi var. Adı “Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları”. Her biri hayati önemde ve birbirine bağlı.

İşin özü şu; bu ödevden düşük not almak diye bir seçenek yok! Çünkü İçlerinden birinin gerçekleşmemesi, aslında diğerlerinin de gerçekleşmesini engelleyecek ki bu da dünyanın topyekûn çuvallaması demek olacak. Eğer insanlık bahsi geçen 17 maddeden alnının akıyla “geçer” not alamazsa başta küresel ısınma, iklim felaketleri olmak üzere, yokuştan aşağı hızla kaymaya başlayan freni boşalmış otobüs misali tüm sistem yok olma moduna geçecek!  
 
Bu arada dünyaya bu kritik ödevi veren “Birleşmiş Milletler (BM)” de kim oluyormuş, ne haddine vb. diyenlere hatırlatalım; BM, 24 Ekim 1945'te, o güne kadar kısa aralarla üst üste iki dünya savaşı yapma aptallığını gösteren dünya devletleri tarafından, “aman bir daha olmasın, birbirimize mukayyet olalım” kaygısı ile dünya barışını, güvenliğini korumak ve uluslararasında ekonomik, toplumsal ve kültürel bir iş birliği oluşturmak için kurulmuş bir örgüt.  Üye sayısı Türkiye dahil 193, merkezi New York'ta, ülkeler üstü bir kurum.
 
İşte o örgütün dünyanın kulağını çekerek olmazsa olmaz şerhi ile sıraladığı 17 maddenin 5. si “Toplumsal Cinsiyet Eşitliği”. Maddelerin tamamına bu linkten bakabilirsiniz; https://bit.ly/2XSTxvj
 
5. Madde, kadınlar ve kız çocuklarına karşı her türlü ayrımcılığın ortadan kaldırılmasının sürdürülebilir kalkınmayı hızlandırmak için kritik önemde olduğunu anlatıyor. Kadınların ve kız çocuklarının güçlendirilmesinin çarpan etkisi yaratarak ekonomik büyümeyi ve her alanda kalkınmayı hızlandırdığına dikkat çekiyor. İşgücü piyasasındaki kadınlar aleyhine eşitsizliği, cinsel şiddet ve istismarı, ücretsiz bakım ve ev işlerinin eşitsiz bölüşümünü ve kamu görevlerinde ayrımcılığı derhal önleyin, düzeltin diyor. 

Diyor demesine de, sanki dünyada tam tersine bir sistem işliyor, özellikle de “kadına şiddet” konusunda insanlık neredeyse tüm toplumlarda yerlerde sürünüyor. Şurada 2030’a kalmış sadece 9 yıl, henüz şiddet kısmını bile aşamamışken eşitlik için çok daha acil önlemler alınmalı, eyleme geçilmeli…
 
İşte bu noktada 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününde diğerlerinden farklı ve küresel çapta iletişimi yapılan bir kampanya dikkatimi çekti. Dünya FMCG devlerinden Unilever’in tüm dünyada eş zamanlı başlattığı #Unmute – #SessizliğiBoz Kampanyası.
 
3 KADINDAN 1’İ AİLE İÇİ ŞİDDETE MARUZ KALIYOR, %60’I SUSUYOR, SAKLIYOR!..
 
Türk iş dünyasının önemli kadın liderlerinden biri olan, Unilever NAMETRUB Bölgesinin (Türkiye, Rusya, Orta Doğu, Kuzey Afrika, Orta Asya, Kafkasya & İran) Kurumsal İlişkiler & İletişim Direktörü ve Yönetim Kurulu Üyesi Ebru Senel Erim’e “Nedir bu kampanya ve ne amaçlıyorsunuz?” diye sordum. Şöyle yanıtladı;
 
Pandemi döneminde adeta “gölge salgın” gibi yayılan ve artan aile içi şiddet oranları bizi dehşete düşürdü ve harekete geçirdi.
 
Ne yazık ki dünyanın dört bir yanından gelen raporlar, evde kalma tedbirlerinin aile içi şiddetin artmasına neden olduğunu, 3 kadından 1’nin aile içi şiddete maruz kaldığını gösteriyor. BM, pandemi sonrası aile içi şiddetin yüzde 20 arttığını açıkladı. Türkiye’de aile içi şiddet vakaları Mart 2020’de geçen sene aynı döneme göre %38.2 oranında yükselmiş.
 
Bunlar rapor edilebilecek düzeyde yansıyan bilgiler, oysa fiziksel veya psikolojik aile içi şiddet genellikle yaşanandan çok daha az oranda rapor ediliyor, saklanıyor ve aile içi şiddete maruz kalanların %60’ı sessiz kalıyor.
 
Bunun insanlar ve ekonomi üzerindeki olumsuz etkileri ölçülemez boyutlarda. Gelir kaybı, işe gelmeme ve üretkenlikte azalma; mali açıdan bireyleri, ailelerini ve toplumu geniş ölçekte etkiliyor.
 
Biz bu sorumluluğun bilinciyle, Unilever olarak güvenli ve kapsayıcı bir çalışma ortamı yaratmak için çalışanlarımıza ‘güvenli izin’, esnek çalışma koşulları, ihtiyaç halinde danışma ve destek hizmetlerine erişim’ sunulmasını temin eden Aile İçi Şiddet ve İstismarı Önleme Politikamızı uygulamaya aldık. Bu yıl 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde de bu politikayı iş dünyasına ve kurumların erişimine açarak, aile içi şiddetin üzerini örten sessizliğe bir son vermek üzere herkesi harekete geçmeye çağıran #SessizliğiBoz kampanyasını hayata geçirdik.

Amacımız, öncelikle, şiddete maruz kalanların sessizliklerini bozabilecekleri sahiplenici, destekleyici ve empatisi yüksek bir çalışma kültürü geliştirmek. Çalışanların utanç duymadan yardım isteyebildiği; bir çalışma arkadaşının risk altında olduğunu hisseden herkesin de duruma gerektiği şekilde müdahale edebilecek temel eğitime sahip olduğu bir çalışma ortamı yaratmak. Dileyen herkes politikamıza web sitemiz üzerinden erişebiliyor.
 
Aile içi şiddetle mücadele etme çabamız uzun vadeli bir taahhüt. Bu inisiyatifler sayesinde Unilever’de ve diğer işyerlerinde çalışan insanları sessizliklerini bozmaları konusunda teşvik etmeyi ve aile içi şiddete maruz kalanların sesinin duyulmasına katkı sağlamayı umuyoruz.
 
Elbette şiddetin her türlüsünü reddediyoruz. Bu destek mekanizmalarına ihtiyaç duymadığımız, bu konuları konuşmadığımız, kadının hayatın her alanında güçlendiği, eşit bir gelecek hayal ediyoruz.
 
COVID-19 salgını bir kez daha toplumsal cinsiyet eşitliğinin ne kadar kırılgan bir kavram olduğunu ortaya koydu. Salgının ağır faturasını tüm dünyada artan aile içi şiddet, istihdam kayıpları, ev ve bakım yükünün dengesiz dağılımı, eğitime erişim engeli gibi pek çok başlıkta kadınlar ödüyor.
 
Bu acı tecrübeden toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda gidilecek daha çok yol olduğu dersini çıkarıyoruz. Unilever olarak kararlı, adanmış ve pek çok cephede aynı anda yürütülmesi gereken küresel bir mücadelenin içinde yer almaya ve pozitif değişim için çalışmaya devam edeceğiz.
 
Söylenecek, ekleyecek bir şey bırakmamışlar. Bir kadın olarak Unilever’e teşekkür ediyorum ve tüm iş dünyasına, bütün şirketlere, toplumun her kesimine örnek olmasını, diliyorum.

Bu yazı Posta Gazetesi için yazılmıştır.  Yazının linki buradadır.

Orijinal yazıyı büyüterek okumak için aşağıdaki kupüre tıklayınız.

******************

Ufuk Tarhan'ın T-İnsan kitabı için > http://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > https://goo.gl/6RfGXa 
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;  lütfen > burayı tıklayınız 
Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz     I     M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini  LinkedIn, Instagram, Facebook, YouTube, Twitter 'dan takip edebilirsiniz.