World Future Society İzlenimlerim, Gelecekle Gelecekler!... Fütüristler Gelecekten Ümitli mi?..
Ufuk Tarhan’ın sosyal medya, blog, kitap, vb. linkleri:  https://taplink.cc/futuristufuk


World Future Society İzlenimlerim, Gelecekle Gelecekler!... Fütüristler Gelecekten Ümitli mi?..
 


World Future Society’nin teması “Making the Future - Geleceği Yapmak” olan bu yılki Dünya Fütüristler Konferansı 22-26 Temmuz 2015 arasında, San Fransisco’da ünlü ve önemli meydanı Union Square’deki Hilton Otel’inde gerçekleşti.
 
Fütüristler Derneği’ni temsilen sevgili Murat Şahin ile katıldık. Her zamanki gibi yine ufkumuz, fikrimiz, zihnimiz açıldı.
 
İlk izlenimlerim, notlarım:

- Fütürizm tüm dünyada yükselen, saygıdeğer bulunan ve önemsenen bir disiplin olmak yolunda hızla ilerliyor.  Mesleği fütürist olan, kartvizitinde fütürist yazan danışman, stratejisyen, akademisyen ve iş insanları çoğalıyor. Bu çok sevindirici, çünkü 2003’den bu yana kendini ve işini fütürist olarak tanımlayan, bu konuda Türkiye’nin ilk Fütürist Gelecek Planlama şirketini (M-GEN) kuran biri olarak mutluluk duydum. Özgüvenim yükseldi. 
 
- World Future Society, ilk ve en genç kadın başkan olan, Türkiye’ye de defalarca gelen ve bu yılın Keynote Speaker’ı olan, Amy Zalman’la ciddi bir kabuk değişimine girmiş görünüyor. Çabalar fark edilecek derecede belirgindi. İlgi çok yüksekti. Amy ve içinde pek çok Türk dostu yeni yönetim kurulu üyesi ile temaslarda bulunduk. Deyim yerinde ise VIP olarak ağırlandık, bir takım yönetimsel toplantılarda yer aldık. Hem WFS hem de TFD adına işbirliklerimizi genişletmek, bölgesel sorumluluklar almak üzere prensip görüşmeleri yaptık. Yeni projeler hakkında pek çok konuda fikir alış verişinde bulunduk.
 
- Hazır yeri gelmişken bir konuya açıklık getireyim. Çünkü çok sayıda kişi sordu; “nedir bu haber, mailing? Siz orada değil miydiniz?” diye… Konu şu; yıllardır hem Fütüristler Derneği’nden, hem bizlerden gayet haberdar olan, üstelik San Fransisco’da da rastladığımız, konuştuğumuz bir arkadaşımız döner dönmez, alelacele “konferansa davet edilen, konuşma yapan tek Türk fütürist” olarak kendini lanse ettiği bir mailing yaptı, şaşırttı! Evet bir oturumda konuşma yaptı gerçekten. Mutlu olduk. Ancak davet edilen tek Türk vb. kısmı gereksiz, talihsiz olmuş. Konuşmaya gelince; 2010 Konferansında Alphan da ben de birer konuşma yapmıştık. Bu yıl da ben Millenium Project Panelinde konuşmacı idim vb. Yani yanlış olmuş, daha doğrusu olmamış bu mailing diyelim, kapatalım.
 
Dünyanın dört bir yanından gelmiş fütüristlerden anlatacak, aktaracak çook şey var. Mümkün olduğunca en fazla dikkatimi çekenleri özetleyip, paylaşmaya çalışayım; 



- Hafif olanından başlayalım. Bizde daha doğrusu her yerde nasıl selfie hastalığı varsa? O konu yerini hızla GoPro ya bırakmaya başlamış. Herkes kafasında, kolunda GoPro ile dolaşıyor. Ben hala uzak durmaya, kendimi Murat’ın deyimiyle Selfie Çıbığı ile oyalamaya çalışıyorum. Çünkü edindiğim her yeni trend aygıtla tabii ki oynuyorum, kullanıyorum ve doğal olarak zaman yönetiminde zorlanıyorum.  Ne kadar dayanabileceğim, onu da bilmiyorum:)
 
- Her ne kadar kendime yeni cihaz alıp, yeni bir challenge açmayayım desem de SF’ya iner inmez ilk yaptığım şey, o zaman henüz daha TR’de satışa çıkmamış olan Apple Watch almak olduğunu bu yazımdan öğrenmiştiniz.  Gezinin o kısmını bu kadarla pas geçeyim, linkten okursunuz nasıl olsa:)
 
- Fütüristler olarak zaten yıllardır şu anda içinde bulunduğumuz, “gelecek geldi!" ya da "Future is Now!” dedirten ekponansiyel değişim, dönüşüm için sinyalleri, bilgileri irdeliyoruz. Bu yıl bunlara tekrar tekrar değinmekten çok “insanlığın, işlerin ve yaşamsal koşulların nasıl dönüşüm geçirebileceğine” odaklanıldı.
 
- Hemen hemen tüm dünyada daha iyi bir gelecek için ajandaların en tepesindeki öncelikli bir diğer konu da  “cinsiyet eşitliği, kadının güçlendirilmesi” konusu idi. Bizim ülkemiz en kötüler arasında olsa da genel olarak hiçbir ülke bu sorunu henüz halledebilmiş değil ve insanlık olarak halletmek zorunda olduğumuz konusunda herkes hem fikir.
 
- Yaşlanan dünya nüfusu için geliştirilecek ürün ve hizmetler çok önemli olacak!
 
- Eğer bilinçli uyumlanma, esneklik çalışmaları yapılmazsa gençler ve yaşlılar arasındaki nesil, gelir, yaşam farkları ve çatışmaları giderek keskinleşecek.

Diğer Notlar:



- Teknoloji hızla insanların yerini alacak. "Robotlar, 3D/4D teknolojiler, yapay zeka, yenilenebilir enerji vb.” yayıldıkça insanlar kitlesel olarak işlerini kaybedecek. Önceleri ürksek, zorlansak da buna alışacak ve hoşlanacağız.
 
- Bu konferansta ilk kez yoğun biçimde “üstelik daha da uzun” yaşamaya başlayan insanların boş zamanlarında neler yapabileceği, yapması gerektiği gibi konulara çözümler arandı. Özellikle teknolojik gelişmeler yüzünden insanların bir şeyler yapmak için ille de bir yerlerde bulunma zorunluğu giderek azalacak. Bir sürü zaman açığa çıkacak. Yakın gelecekte hem çocuklar ve gençler hem ileri yaştakiler için bolca boş zaman kalacak. İnsanlar yapacak işinin olmaması gibi sorunlarla boğuşacak.
 
- İnsanlık  binlerce, milyonlarca yenilik üretiyor, buluş yapıyor. Bunların hepsi, bir o kadar da yeni sorun, evrim, dönüşüm ihtiyacı getiriyor. Çözümler bulmak, daha iyi geleceği yapmak için artık incremental (değiştirici) değil, radikal (dönüştürücü), devrimsel inovasyonlara odaklanılması gerekiyor.
 
- İş dünyası tamamiyle “Software Centric / Yazılım Merkezli” hale geliyor. İşleri SW Centric Akıllı Robotlara, sensörlere ve analiz cihazlarına devretmeye hazırlanmalıyız. Çok basit seviyede bir örnek olarak Geomatica’ya bakın ve sadece o alanda dahi hangi meslekler nasıl etkilenecek? Hayal kurun.
 
- Böyle düşününce Internet Of Things’in (Nesnelerin Interneti) bundan sonra yaşanacakların çok çok çok ufak bir başlangıç noktası, henüz emekleme safhası, insanlardan çok daha akıllı, verimli çalışabilen robotların öncüsü olduğu kolayca anlaşılıyor. Kısacası tasarımcı, çözüm, proje kurgucusu olamayanlara artık pek iş, gerek kalmayacak.
 
Parlayan yıldız analistlik!..

- Dijital devrimle her an birbirine bağlı, insanların ve şeylerin ürettiği, dağıttığı, sakladığı müthiş bilgi bulutlarını yararlanılabilir hale getirmek Dijital Çağın en önemli ihtiyacı.  Bu yüzden de dünyanın parlayan becerisi “analistlik”.  Şirketler hızla teknolojiden çok iyi anlayan satış, pazarlama, finans, teknik servis, insan kaynakları, üretim, planlama, müşteri hizmetleri vb. her alanda iş analisti kadrolarını oluşturmalı ya da geliştirmeliler.
 
- Gençler ne uzmanı olmak isterlerse istesinler, temel olarak Science (Bilim), Technology (Teknoloji), Engineering (Mühendislik) & Mathematics (Matematik) konularında eğitim almalı. Eski, bilinenlerin değil de genetik, nano, yenilenebilir enerji, uzay teknolojileri, robotlaşma, artificial intelligence, (yapay zeka) vb. sayesinde ortaya çıkacak yepyeni alt kırılımlara ve dallara yönlenmeliler.   
 
- Inovasyon ve Girişimcilik her kişide, her bünyede, her toplumda yükselmesi gereken en önemli beceri seti olacak. Inovatif olmak ve tasarım becerilerini geliştirmek herkes için tartışmasız mecburiyet haline gelecek.
 
- Çözüm bekleyen teknolojik konular kadar sosyolojik, psikolojik, toplumsal, insani, çevre vb. alanlar da Inovatif  çözümler bulacağız. Bulmak zorundayız. İşsiz kalan insanlar ne yapacak, ne yapmalı? - Sürdürülebilir yaşam için gerekli minimum gelir düzeyi nasıl sağlanacak? Toplumsal huzur, uyum, eşitlik nasıl sağlanacak? Yeni bölüşüm, değişim modelleri nasıl gelişecek? Çözüm aranan soruların en ön sırada olanları.
 
- Yeni bir Endüstri Devrimi arifesindeyiz. Augmented Reality (Arttırılmış Gerçeklik), Artificial Intelliegnce, (Yapay zeka), robotlaşma, Sentetik Biyoloji, 3D/4D Teknolojiler, IoT vb. nedenlerle tasarım, üretim, dağıtım, satış, pazarlama alanları baştan aşağı değişecek.
 
- Siber suçların ve siber terörün dünyanın yeni baş belası olacağı kesin. Ülkeler ve kurumlar teknolojik alt yapılarını, kaynaklarını hızla geliştirmeli, arttırmalı. BioCoding (biyolojik şifreleme) çözümlerinin yaygınlaşmasına hız verilmeli.
 
- Aslında fütüristler her alanda olumsuz uzgörülerde de bulunabilmelerine rağmen gelecek için oldukça umutlu, iyimser ve pozitifler.  Sular bulanmadan durulmaz. Türbülans olmadan düzen kurulmaz kafasındalar ki ben de onlardan biriyim.
 
- Kısacası 5-10 ve 20 yıllık dilimlerde ekolojik, ekonomik, teknolojik çalkantılarla dolu bir gelecek yaşayacağız ancak sonuçta çok daha iyi bir dünya oluşturacağız. Aksini düşünmek bile istemem…
 
Konferansın tam programına, detaylarına buradan ulaşabilirsiniz.
 
Plethora’ya Gezi - Digital Factory of the Future / Geleceğin Dijital Fabrikası



Konferans kapsamında bir grup fütürist ile Yeni Endüstri Devrimine neden olacak bir 3D modelleme ve baskı yapan yeni nesil üretim merkezi Plethora’ya gittik. Kendilerini "kafanızdaki tasarımlar 3 gün içinde "ürün" olarak elinizde!" sloganıyla tanıtıyorlar.  Herhangi bir üretim ya da endüstriyel cihaz işi yapan girişimci/yatırımcı/çalışan ya da mühendislik okuyan bir öğrenci olsam, burayı gördükten sonra uyuyamazdım! Gelişmekte olan yeni üretim dünyası o derece sarsıcı, dönüştürücü!
 
Millennium Project Sunumları (Bkz. Linkler)...

Oluşumu 1996’ya dayanan ve daha iyi bir gelecek inşa etmek için insanlığın olasılıklarını, olanaklarını arttırmak amacıyla kurulan Global Sivil İnisiyatif Millennium Project Amerika, İspanya, Portekiz, Meksika, Rusya, Azerbeycan, Çin, Türkiye gibi ülkelerin katıldığı “Transnational Crime – Ülkelerarası Suç ve Geleceği” üzerine bir Panel düzenledi. Durum hiç parlak değil. Özellikle adı geçen bu ülkelerde müthiş bir yolsuzluk, kaçakçılık ve global şebekeler tarafından yönetilen uyuşturucu, silah, kumar ticareti patlaması olduğu ifade edildi.  

Buradan ve buradan Millennium Project  tarafından yapılan genel sunumlara erişebilirsiniz.
 

Singularity Üniversitesi - Jose Cordeiro Sunumu – Death of Death!

Sleepless University (Uykusuz Üniversite) diye tanıttığı Singularity Universitesi adına sunum yapan Jose’yi dinledim. Hayatımda gördüğüm en enerjik en pozitif fütüristlerden bir idi. “Yaşlılık tedavi edilebilir bir hastalıktır. Gelecekte çocuklarımızı dizayn edeceğiz vbg.” gelecek uzgörülerinde bulunan Jose , 2045-50 lerde ölümsüzlüğün mümkün olabileceğini öyle bir anlattı ki bu konudaki en katı olanların bile “yok olmaz, hadi oradan!” demesi mümkün değil…
 
Ondan öğrendim ki Google’ın Baş Mühendisi olan Ray Kurzweil tarafından kurulan Singularity’i artık büyük ölçüde Google sponsor olarak destekliyormuş.  Ücretsiz programlar ve yaz okulları vb. açtıklarından bahsetti. Özellikle yüksek düzeyde kurumsal çalışanların ve yöneticilerin siteyi inceleyip, iletişime geçip, 1 ya da 15 gün dahi olsa mutlaka gitmelerini öneririm.
 
San Fransisco Maratonu!..



Yerinde duramayan Jose sunumunun sonunda "yarın sabah 06:00 da kimler kahvaltıya ve Maraton’a gelecek?" diye sordu. Ben de bunun sahiden ve üstelik de ünlü San Fransisco Maratonu olduğuna uyanmaksızın, “ben ben!” diye atladım. Ve ömrümde ilk kez, yağmur altında 50.000 Kişi ile Golden Gate Köprsü’nde yapılan bir maratona katılmış oldum. Avrasya için hazırım, rakiplerimden korkmuyorum:)

Twitter ziyareti…
 
 



Oraya kadar gitmişken Twitter’ı da ziyaret ettik.


Twitter ünlü Market Street’de. Müthiş sade. Dekorasyonda vb. hiçbir abartı, caf caf yok. Dikkatimi çekenler; Son derece sıradan resepsiyonda iPad lere bilgilerinizi girdiğiniz anda ziyaretçi kartınız ve özel kodunuz basılıyor. Kapılardan geçerken bunu okutuyorsunuz. Duvarlarda hiç resim, süs vb. Sadece iki tane meşhur ve paylaşım rekorları kıran Tweet asılmış. Biri Obama’nın Four more years’ı diğeri de @TheEllenShow un meşhur Oscar selfiesi.  Bir de tabii tabela yok ama her yer, çalışanlara sürekli bilgiler, haberler veren interaktif ekranlarla dolu.

Kocamaan bir restaurantları ve etrafında self servis, açık büfe yemek counter’ları var. Hepsinin adı -mesela- #meatcorner gibi hashtag’li ya da @ işaretli. Tüm yönlendirmeler, isimler, tabelalar mutlaka # li ve @ li. Restaurant’da yok yok! Etnik mutfaklardan sushi’ye kadar uzanan deli bir seçenek bolluğu var. Mesela ben bıldırcın yedim. Hatta zaman zaman Michelin şefleri geliyor, özel gastronomik temalı yemek günleri yapıyorlarmış.


Yine restaurant olarak kullanılan geniş alanda her Cuma bir platform kuruluyormuş (fotoğrafta var, Perşembe olduğu için kurmuşlardı) ve CEO (Jack Dorsey) çıkıp konuşmalar yapıyor, soruları yanıtlıyormuş. Gezi zamanı en çok konuşulan konulardan biri Türkiye imiş. Son kapatma kararları hakkında yorum yapmıyorlar.
 

Devasa salonda bazen de vizyona yeni giren filmlerin ilk gösterimleri yapılıyor, ünlü oyuncular falan geliyormuş.

Binadaki tek yeşil ve açık havaya erişim olanağı olan yer 9. kattaki teras. Tabii ki güneşlenme koltukları @Twitter mavisi. Google ofislerindeki gibi dağ kulübesi havasında oturma, çalışma gurupları var. 
 

Yaş ortalaması çok genç. Ortalık 20’li yaşlarda bir sürü akıllı, işlerini severek yaptıkları belli olan gençle dolu. 30 larında olanlar kendilerini yaşlanmaya başlıyor sanıyormuş:)
 

Etkileyici idi. Dünyayı yerinden oynatan Twitter’ın Türkiye’deki pek çok işyerinden bile daha küçük, mütevazi Merkez Binası’nda garip duygular sarıyor. Umarım bir gün yolunuz düşer:)

 
Bu arada Twitter’ın board’u iki yıldır baskı altında ve kuruculardan Jack Dorsey geçici - interim CEO’luk yapıyor. Yeni CEO’nun henüz belirlenememiş olması şirkette epey merak konusu gibi geldi. Aday görüşmeleri ve dedikodular biz orada iken sürüyordu, halen de sürüyor.

 
Olabildiğince her şeyi anlatmaya, aktarmaya çalıştım ancak biliyorum  ki ufacık bir dilimini bile kapsayamadım. O yüzden en iyisi olanak yaratıp, kendinizin gelecek sene Washington’da yapılacak  2016 World Future Society Konferansına katılmanız.  Umarım hepimiz yapabiliriz…
 
Gelecekte görüşmek üzere, Happy Future ve Gelecek Güzel Gelecek diye bitiriyorum…

******************

Daha iyi bir gelecek için hizmetlerimiz hakkında bilgilenmek, 
Seminer-Workshop-Moderasyon-İçerik-Etkinlik Kurgusu vb. talepleri için görüşmek, 
Özel-özgün çalışmalarla işinize, hayatınıza dair iyileştirmeler yapmak üzere
 Antrenörlük almak 
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;

Başvuru ve sorularınız için lütfen > burayı tıklayınız

Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz     I     M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)

Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini  Twitter ve Facebook dan takip edebilirsiniz.