Gençler “geleceksiz” hissediyor!
Ufuk Tarhan’ın sosyal medya, blog, kitap, vb. linkleri:  https://linktr.ee/futuristufuk

Gençler “geleceksiz” hissediyor!..



Sevgili ebeveynler, “gençler geleceksiz hissediyor” ve onlara bunu biz hissettiriyoruz. Lütfen bu yazıyı siz de dikkatlice okuyup çocuklarınıza destek olun. Çünkü onlara “Gelecek sizsiniz” demeli ve bu umudu iliklerine kadar hissetmelerini sağlamalıyız. Asla “geleceksiz hissetmelerine” sebep olmamalıyız!
 
Üniversite sınavı sonuçları belli oldu. Şimdi Tercih zamanı. Milyonlarca öğrenci ve ailesi “gelecek” için stres, kaygı ve heyecan içinde. Derece yapan, full burs alan ve istediği bölümü seçebilen çok az sayıdaki genç dışında çoğunluk, puan uygunluğuna göre maddi koşullarına ve tercihlerine bakarak, büyük ölçüde rastgele ya da gençlerin tabiriyle “gelişine” okullardan birine kaydolacak. Kariyer yolunu çizme sürecine resmen adım atacak. Bireysel yaşama ve kendi hayatının sorumluluğunu bizzat üstlenmeye doğru ilerleyecek.
 
Bu yazıda,
 
- Okulunuzu, bölümünüzü seçerken nelere dikkat etmeniz gerektiğine ve sonra neler yapmanız gerektiğine,
 
- Kazanamadıysanız ya da birtakım nedenlerle herhangi bir okula giremediyseniz, bundan sonra neler yapabileceğinize dair sorulara yanıt vermeye çalışacağım. Düşünce ve önerilerimi paylaşacağım.
 
Önce; lütfen abartmayın!
 
Bu önsöz niteliğindeki ilk bölüm hem gençlere hem de ebeveynlere… Şu anda size öyle gelmese de bu adım aslında ve eğer gereğini yapmazsanız geleceğiniz için hiç önemli bir kazanım /zafer ya da kayıp/yenilgi olmayabilir. Onun için ne sevinçten havalara uçun ne de dibe vurup, çökün.
 
Çünkü bir okula girmişseniz ve eğer eğitim süreciniz boyunca son derece planlı, disiplinli, akıllıca ve yoğun bir çalışma dönemi geçirmezseniz, derslerden daha çok kişisel gelişiminize, bir alanda derin beceri kazanmaya (T-İnsan olmaya), fiilen çalışma hayatında deneyim kazanmaya odaklanmazsanız, mezun olup diploma alsanız bile muhtemelen hiç de o umduğunuz nurlu ufuklara erişemeyecek, onca yıl yaptığınız yatırımın “ölü” olduğunu göreceksiniz. Yani şu anda boşuna seviniyorsunuz!  



Veya bir yere yerleşemediyseniz, dört ya da iki yıllık bir okula giremediyseniz ama hemen toparlanıp, kendinizi sıkı bir vizyon oluşturma, akılcı ve kendinize, yatkınlıklarınıza uygun bir gelecek planlama, kişisel gelişim ve derin beceri kazanma  (T-İnsan olma) sürecine odaklarsanız,  mutlaka ve hemen çalışmaya başlarsanız, hayata-geleceğe karşı çok disiplinli, gayretli, tutkulu ve hırslı bir tutumu benimserseniz, muhtemelen üniversiteye giremediğinizi öğrendiğinizde hiç de ulaşabileceğinize inanmadığınız  o nurlu ufuklara kesinlikle erişebileceksiniz.  Yani şu anda boşa üzülüyorsunuz!
 
Peki şans?

Yukarıda yazdıklarımın altına “Aynen böyle!” diye imza atmayacak tek bir “başarılı” ya da “başarısız” insan bulamazsınız! Denemesi bedava! Alın bu “Lütfen abartmayın!” bölümünü, çıkıp sorun etrafınızdaki “başarılı ya da başarısız” diye mimlediğiniz insanlara, bakalım ne diyecekler. En fazla “Şans, hep şans!” diye itiraz edebilirler. O halde ben size bir de “Şans ne demek?” onu yazayım, “Abartma!” başlığı altında anlatmaya çalıştıklarımı “Bunlar doğrudur!” deyip kapatalım…
 
Charles Dickens, "Şans, sadece hazır zihinler için bir fırsattır" der ve bu ifade tamamıyla doğrudur.
 
Zengin, olanaklar içinde doğmuş birisi eğer bunları doğru değerlendiremezse başlangıçta ayağına gelen o ailenin sağladığı muazzam fırsatları kaçırmış olur. Tam tersine çok zorlu koşullar içine doğmuş birisi de eğer o olanaksızlıklar içinde bile şansa dönüşebilecek fırsatları, olasılıkları çoğaltmaya azmederse, başlangıçta hayatını zorlaştıran tüm o koşullardan, her gün çoğalacak ve şansa dönüşecek fırsatlar yaratmış olur.
 
Demek ki neymiş? Üniversite, okul markası, kalitesi, puanlar, vb. sadece kolaylaştırıcı ya da zorlaştırıcı faktörlermiş. Eğer “birey, bizzat kendisi”  başarılı bir insan olmanın gereklerini yapmazsa bunların hiç ama hiçbir önemi yoktur. Kocaman bir nokta!


 
Başarılı bir insan olmanın gereklilikleri:
 
Aşağıdaki listedeki özellikler yoksa hiçbir okul ve diploma başarı getirmeyecek. Bu özellikler varsa ve geliştirilirse okul, diploma olmasa da başarı kesinlikle gelecektir.
 
Öz disiplin, Dürüstlük, İletişim yeteneği, Eleştirel düşünme, Kararlılık, Merak ve öğrenme isteği,
Sorumluluk bilinci, İş birliği ve takım çalışması, Zaman yönetimi, Stres yönetimi, Duygusal zekâ,
Problem çözme yeteneği, Proaktif olma, İş etiği ve profesyonellik, Yaratıcılık, Esneklik ve adaptasyon yeteneği, Girişimcilik ruhu, Kendine güven, Hedef odaklılık, Bağımsız düşünme yeteneği, İyimserlik ve pozitif tutum, Başkalarına saygı, Sosyal duyarlılık, Sürekli öğrenme ve gelişme, Teknolojiye yatkınlık ve dijital okuryazarlık, Kültürel farkındalık ve duyarlılık, Kariyer planlama ve hedefleme, Stratejik düşünme, Uygulamalı öğrenme yeteneği, Güçlü ahlaki ve etik değerler.
 

Özetle; sizler bir puan ya da bir derece değilsiniz!  Siz, hayallerini, hedeflerini ve yeteneklerini sadece ve sadece kendisinin gerçekleştirebileceğine inanan, harika gençlersiniz! Tüm enerjinizi kendinizi yukarıdaki listeye göre geliştirmeye verin.

Okulunuzu, bölümünüzü seçerken nelere dikkat  etmelisiniz? Kayıttan sonra neler yapmalısınız

1- Araştırma yapın. İnternetten, forumlardan, o bölüm ve okuldan son yıllarda mezun olanlardan, danışmanlardan bilgi edinin. O mesleği-işi yapanlarla konuşun. Son üçe kalan okula gidip, gözlem yapın. Kariyer gelişim, staj programlarına, yurtdışı-yurt içi projelerine, okurken çalışma fırsatlarına, sosyal, sportif, kültürel aktivitelerine ve başarılarına bakın. Tüm olanaklarını ve akademik kadrosunu iyice sorgulayın. Çok farklı değillerse daima “burslu ve daha ekonomik” olan seçeneklere yönlenin. Sonuç o kadar fark etmeyecek. Çünkü daima işi diploma değil “siz” kazanacak ya da kaybedeceksiniz.
 
2- Yatkınlıklarınıza ve iç sesinize göre karar verip bölüm, okul seçin. Mezuniyetten sonra iş fırsatı, maaşı yüksek olur diyen büyüklerin telkinlerini dikkate almayın. En çok dikkat etmeniz gereken şey “sizsiniz, kendinizsiniz”. Belki girişimci olacaksınız. Belki çok farklı bir modelde çalışacaksınız. Tamamen kendinize, sizi neyin heyecanlandırdığına, motive ettiğine dikkat edin. Dünyanın hangi sorununu çözmek sizin işiniz olacak, ona göre ilerleyin. Fütürist bakış açısı kazanın. T-İnsan kişisel dönüşüm modelini öğrenin.
 
3- Okula girdikten sonra hiç boş durmayın. Önce hedefler koyun. Gelecek planlaması yapın. Odağınızı belirleyin ve derslerinizi ihmal etmeyin. Bu çabalar size disiplinli olmayı, stresle başa çıkmayı ve tabii ki “bilmenin gücünü” öğretir. Ancak esas önemli olacak şey deneyim kazanmaktır. Alanınızla ilgili staj, asistanlık, vb. yapın. Projelerde çalışın. Network geliştirin. Sivil toplum kurumlarına katılın. Yurt dışına gidip, farklı kültür ve ortamlarda bulunma fırsatlarını kovalayın. İngilizceyi çok iyi ve hatta ikinci, üçüncü dili (Çince, Rusça) öğrenin. Bütçe yönetiminize çok önem verin.
 
Kazanamadıysanız ya da birtakım nedenlerle herhangi bir okula giremediyseniz, bundan sonra neler yapabilirsiniz, yapmalısınız?



Eğer bir nedenle herhangi bir okula kaydolamadıysanız, unutmayın ki eğitim yalnızca bir kampüste gerçekleşmez. Kendinizi geliştirmeye, hayatınıza sahip çıkmaya gerçekten niyetliyseniz ya da buna zorunluysanız şunları yapabilirsiniz;
 
1- Puanınız tutsaydı ya da olanaklarınız izin verseydi hangi bölüme girecek idiyseniz o bölümdeki, alandaki konuda online eğitim platformlarından kendi okulunuzu kendiniz oluşturun. Sanki okula gidermiş gibi disipline olun, azmedin, çok çalışın. Coursera, EdX, Udacity, Khan Academy, ODTÜ ve diğer pek çok üniversitede sayısız ders ve sertifika programları var. Araştırın, göreceksiniz.
 
2- İlgi duyduğunuz alanda mesleki becerilerinizi, deneyiminizi geliştirip, kendinizi göstereceğiniz, network geliştireceğiniz çalışmalara, gönüllü faaliyetlere, projelerde katılmaya dair tüm olanakları zorlayın,  fırsatları kovalayın. Bakış açınız, tecrübeniz değişecek, ayaklarınız yere basacak üstelik büyük ihtimalle para da kazanabileceksiniz.
 
3- Mesleki Beceri seçerken daima kendi özelliklerinize göre karar verin. Mesleğinizi, işinizi asla çok popüler, havalı, daha saygın, herkes onu istiyor, tercih ediyor, vb. diye seçmeyin. Eğer teknolojiye, bilime, ilginiz varsa, bilgisayar programlama, veri analizi, dijital pazarlama, bilimsel araştırma, vb. gibi spesifik beceriler edinmeye çalışın. Tabii ki bu beceriler, iş bulma şansınızı artırabilir ve gelecekte kariyerinizi çeşitlendirebilir.
 
4- Ancak iş hayatı sadece bu tip teknolojik mesleklerden, bilimden ibaret değil. bunları sevmiyorsanız, yapamam diyorsanız, yeteneğiniz olmadığından eminseniz tamircilik, yaşlı-çocuk bakımı, kuaförlük, çiftçilik, tarım, hayvancılık alanındaki beceri gerektiren uğraşlar, şoförlük, nakliyecilik, vb. gibi sayısız alana yönlenin. Hangisini daha çok seviyorsanız, faydalı olmak istiyorsanız orada uzmanlaşmak üzere canınızı dişinize takın ve çok iyi öğrenip o işin en aranan insanı olun. Göreceksiniz boş bir mühendislik diploması alandan kat be kat fazla kazanacaksınız ve çok daha mutlu olacaksınız.
 
5- Asla serilip yatmayın. Bir sene daha çalışıp yine sınava gireceğim diye kendinizi ve ailenizi kandıramayın. Boşa vakit, para harcamayın. Bir an önce iş hayatına girmeye, beceri kazanmaya odaklanın. Yukarıdaki saydıklarım yapabileceğiniz en iyi ve en akılcı şeylerdir. Onlara yönlenin.  İlaveten mutlaka gönüllülük projelerine, sosyal sorumluluk çalışmalarına katılın.

 
Başladığımız gibi yine büyüklere seslenişle bitirelim...
 
Sevgili ebeveynler, "Eğitim okulda öğrenilenleri unuttuktan sonra geriye kalan şeydir - Albert Einstein". Siz lütfen asıl geriye kalacak şeylere odaklanın…

******************


Bu yazı Cumhuriyet Gazetesi "100. Yılda Yüksek Öğretim" özel dosyası için yazıldı. Gazetede yayınlanan halini online okumak iiçin buraya, kupürü daha büyük okumak için aşağıya 👇🏻 tıklayınız.  

******************

Ufuk Tarhan'ın “Yarının İşini Yarına Bırakma” kitabı için > https://yarininisiniyarinabirakma.com/

Ufuk Tarhan'ın “T-İnsan” kitabı için > https://www.t-insan.com
Bireysel Antrenörlük almak için > https://goo.gl/6RfGXa 
Stratejik Danışmanlık, İş Tasarımı ve Avatarlığı hizmetlerimizden yararlanmak isterseniz;  lütfen > burayı tıklayınız 
Hizmetlerimiz & Eğitim &  Seminerlerimiz     I     M-GEN Resmi Sitesi (Referans ve Projelerimiz)
Ufuk Tarhan´ın yazı ve haberlerini  LinkedInInstagram, FacebookYouTubeTwitter 'dan takip edebilirsiniz.


 

0 Yorum

Bir Cevap Yazın