Ufuk Tarhan İle Gelecek Üzerine
8897 görüntüleme
Ufuk Tarhan’ın sosyal medya hesapları:

Ufuk Tarhan İle Gelecek Üzerine...
 

What is the metaverse and why should we care? - The Face

Özlem Ekmekçi - Kısa bir giriş yaparak sözü size devretmek istiyorum; 

Metaverse kavramı, ucu bucağı olmayan belki de içinde bulunduğumuz durumu geleceği en iyi tanımlayan kavram.

Aklımızda çok fazla soru mevcut daha doğrusu kafalar o kadar karışık ki sorulacak sorular bile çok karmaşık. 


İnternetin yaşamımıza girmesiyle birlikte bilgi paylaşımının ve erişiminin artması her kesimin hızla ulaşmasına imkân sağladı. Böylece kısa sürede merkeziyetsiz finans kavramı, dijital eserler, tapular, kimlikler, kıyafetler, toplantılar kısacası alışık olduğumuz evrenin ötesinde bir evrende bulduk kendimizi ve nereye doğru evrileceğini kestiremiyoruz.

İnternet sayesinde kafamıza takılan her soruyu arama motorlarına sorarak bilgi sahibi oluyoruz ve her bilgiye dahil oluyoruz. Ekonomiyi merak eden herkes biraz ekonomist, sağlık hakkında edindiği bilgiye göre herkes biraz doktor, bir avatara sahip herkes kendini metaverse’ün bir parçası olarak görüyor.…

Her bütçeden kesim tasarrufunun bir kısmıyla meta dünyada yer ediniyor deneyim sahibi oluyor.


Teknoloji insanları daha yetkin, aynı zamanda daha agresif kılmış!..


Soru:  Yaşam biçimi olarak algılamakla birlikte ekonomik değer olarak algılamak arasında, iş yaşam şekillerini de etkileyen teknolojileri, bireylerin algılama ve yaşamlarına adaptasyon süreçlerini gelecek bilimci olarak nasıl değerlendirirsiniz?

Bilim ve teknoloji antik çağlardan bu yana insanların geleceği, geleceğin de insanları dönüştürme serüvenine eşlik etmiş. Bilim, teknoloji ve aklı sayesinde geliştirdiği her yeni teknoloji insanı daha yetkin, aynı zamanda daha agresif kılmış. Ve bu böyle süregelmiş. Yerküreye istilacı bir yaklaşımla yayılan ve neredeyse kendisinden başka hiçbir canlıya yaşam hakkı tanımayan kibirli insanoğlu kalabalıklaştıkça teknolojiden yardım almış. Bu sayede daima yeni bir geleceğe doğru koşmuş. Ve önüne geldiği her bir yeni gelecek kapısının önünde korkuyla ellerini ovuşturmuş. Her bir yeniçağ geçişinde korktukça teknolojiyi suçlamış. Çünkü yenilik değişim, farklılaşmak demektir ve insanlar doğaları gereği, korunma, tedbir amaçlı güdülerle değişimden korkar hatta bundan acı duyar. Acı duydukça da değişime sebep olduğunu düşündükleri teknolojiyi kötüler, reddeder, kullanımını geciktirmeye çalışırlar ve aslında kendileri ile çelişirler.  Ama sonunda tabii ki daima değişimin gücüne yenilir ve ilerler. Yani adapte olup, versiyon yükseltirler. Bu sefer de öyle oluyor. Yeni bir çağa geçiyoruz. İnsanlık bunu algılıyor ve korkuyor. Kafası karışıyor, debeleniyor. Yapacak bir şey yok. 10 seneye kalmaz alışırız. Hele bir 2030’lara gelelim, biraz olsun duruluruz.


Eğitimde mevcut sistem tamamen ve baştan aşağı yıkılmalı!..